10 Temmuz 2012 Salı

ilk günler

biliyorum şimdi sana çok saçma gelecek ama annem, aynen anlattığım gibi oldu... yoğun bakım kapısında yaşadığımız on gün senin bir nefes daha alabilmen için dua ettik hepimiz... anneannem, teyzemler, yengemler, dayımlar, komşular, eşler, dostlar, akrabalar ve hatta benim öğrencilerim.. hani çok kızdığım zaman, senin bana onları savunduğun öğrencilerim... hep dua ettik... ama olmadı... seni ilk defa üniversitenin onkoloji servisinde kaybettik bütün hayati fonksiyonların durmuştu... yirmidokuz hazirandı ve onyedi aydır verdiğimiz savaşımızdan vazgeçmiştin... yıkıldık... yerlerde süründük... çok gençtin bizi bırakamazdın.. sonra yalvarmaya başladık Allah a biraz daha nefes alabilmen için ve duamız duyuldu, O seni bize bağışladı... sonra devlet hastanesi ve yoğun bakım serüveni... ogünden sonra aldığın her nefes için dua ettim Allah a... seninle vedalaşma zamanı tanıdığı için bize... buz gibi yğun bakım odasına girdim defalarca.. bilinçsizdin ama ben beni duyduğunu biliyordum... konuştum seninle, seni ne kadar sevdiğimi söyledim... ellerini sıkıca tuttum, öptüm defalarca... insanlar deli olduğumu düşündü ben başımı ellerine yasladım... sıcacıktın, annemdin, en sevdiğim insandın... sensiz bir hayatın asla olmayacağını düşündüm ben hep... çünkü sen beni hiç bırakmazdın biliyordum... ama yoruldun melek annem... çok savaştık bu lanet hastalıkla ama sen yoruldun, ben umudumu kaybettim... şimdi yoksun ben hala yokluğunun farkında bile değilim... çok garip bir çelişki bu, inanmıyorum öldüğüne.. herkes kendimi çok sıktığımı söylüyor... ağlayamıyorum ben... bana güçlü durmamı öğrettin hep, nasıl salarım kendimi bilmiyorum ben... sana yazacağım... yazmalıyım... çünkü bu hissizliğin beni delirtmesinden korkuyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder