22 Temmuz 2012 Pazar

başetmek... başedememek....

bu iki kelimenin arasında gelgitlerle yaşıyorum anne... çünkü senin yokluğunla hiç karşılaşmadım daha önce.. hep yanımdaydın.. başım ağrır, grip olurum, panik atağım tutar hep sana koşardım... bilirdim çünkü bütün ilaçlardan daha etkilidir, senin dizlerinde yatmak... şimdi ise başımı nereye koyacağımı şaşırıyorum... herkes destek olmaya çalışıyor bana.. beni yanlız bırakmıyorlar ama... ben en çok senin dizlerini ve sıcacık ayaklarını arıyorum melek annem... beni kim nasıl iyileştirir artık bilmiyorum... bazen yokluğun mideme kramplar şeklinde saplanıyor.. yapamayacağım, alışamayacağım ben yokluğuna diyorum... sonra içimden bir ses sabret diyor... biliyorum ki o ses senin sesin... uzaktan bile olsa hala yanımda olduğunu hissettirmeye çalışıyorsun bana... dün mezarının başında yasin okurken, bir elin gelip sırtımı sıvazladığını hissettim... ordaydın... o senin sıcak, güçlü, tombik elindi... beni bırakmadığını biliyorum ama annem söyle neden kendimi bu kadar yanlız hissediyorum....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder